Çocuk Psikolog - Ankara Pedagog
Ankara Çocuk Psikolog Hizmeti
Ankara'nın önde gelen çocuk ruh sağlığı merkezlerinden biri olan çocuk psikolog: www.erdempsikiyatri.com psikiyatri merkezi istatistikleri, beş çocuktan birinin depresyon, kaygı ve davranış bozuklukları da dahil olmak üzere herhangi bir zihinsel sağlık sorunu yaşadığını göstermektedir. Zihinsel sağlık sorunları, aile krizlerine, eğitim hayatının aksamasına, şiddet içeren davranışlara ve hatta aşırı durumlarda intihara yol açabilir.
Erken müdahale, çocuğun zihinsel ve fiziksel refahını iyileştirme, ailede stresi azaltma, okul başarısını artırma ve daha sonraki yaşamda suçluluğu azaltma konusunda büyük bir fark yaratır. Toplum için bile mali faydalar vardır: Erken çocukluk döneminde önleme ve müdahale için harcanan her lira gelecekteki sosyal ve sağlık maliyetlerinde 30 lira tasarruf sağlar. Bu istatistiksel bir gerçektir.
Öncelikle sağlık sorunlarının önlenmesi çocukluk döneminde elzemdir. Çocuğunuzda diğer akranlarının aksine terslik hissediyorsanız kesinlikle “daha çocuk” deyip geçmeyin. Çocuk mental problemleri tedbir alınmadığı takdirde yetişkinlikte çok daha büyük problemler olarak karşımıza çıkar.
Çocuğunuzun problemiyle nasıl başa çıkacağınızı bilmiyorsanız ve yardım almaya karar verdiyseniz dikkat etmeniz gereken bazı hususlar hakkında bilgi verelim.
1.İlk başta, psikoloğunuz sizinle ve çocuğunuzla konuşacaktır ve bir değerlendirme yapacaktır.
Belki bir takım testlere tabi tutacaktır. Öncelikle psikoloğunuza karşı son derece açık olun, psikoloğunuzdan hiçbir şeyi gizlemeyin. Bazı ebeveynler çocuklarına karşı yaptıkları yanlış tutum ve davranışları gizlerler. Bu da tedavinin sağlıklı ilerlemesine engel olur. Eğer çocuğunuza çok bağırıyorsanız bunu söyleyin, eğer dövdüyseniz bunu da söyleyin asla çekinmeyin.
2. Anne ve baba olarak çocuğunuz ve aile yaşamınız hakkında ayrı ayrı bilgiler verin, anne ve babanın aynı ortamda verdiği bilgiler daha açık olmayabilir.
Psikoloğunuza ayrı ayrı mülakat vermeniz daha doğru bilgi akışı sağlayacaktır.
3. Çocuğunuzun terapiler sonrası gelişimini takip edin eğer okulunda dersleri ve arkadaşlarıyla arasındaki ilişkiler düzeliyorsa tedavi ve terapiler işe yarıyor demektir. Aksi durum bunun tersidir işe yaramıyor demektir. Çocuğunuz hakkındaki olumlu ya da olumsuz gelişmeleri mutlaka psikoloğunuza rapor edin.
4. Psikoloğunuzun tedavi yöntemlerini ve seanslarınızı aksatmayın. Artık çocuğum düzeldi daha fazla para vermek istemiyorum demeyin. Psikoloğunuz çocuğunuz hakkında kapsamlı değerlendirme yaparak seansların devam edip etmeyeceğine kendisi karar vermelidir.
5. Çocuğunuz terapi almaya başladığında kendisinin rahat hissedip hissetmediğini sorun.
Kendisini rahat hissetmediği bir psikologda ısrar etmek veya devam etmek yanlıştır. Ancak çoğu psikolog bu durumu bilir ve sizi diğer meslektaşlarına yönlendirir. Ona psikoloğunu sevip sevmediğini sorun, onunla anlaşıp anlaşmadığını sorun. Çocuklar eylemler yerine duyguları kelimelere döktüklerinde ellerinden gelenin en iyisini yapabilirler. Çocuklar dinlediğini ve iyi hissettiğini bildiğinde öğrenmeye daha hazırdır. Siz ısrar etmeden kendilerinden terapiye gitmek isteyeceklerdir. Bu da iyiye işarettir.
6. Çocuğunuza asla yalan söylemeyin. Onun bu durumunun geçici olduğunu bir takım problemleri aşmasında psikoloğun ona yardım edeceğini, onu hayata daha iyi hazırladığını ve utanılacak bir şey olmadığını anlatın.
7. Bu süreçte çocuğunuzu daha iyi hissettirin.
Onlarla sürekli bir faaliyetin içinde olmaya çalışın. Onları dinleyin ve destek olduğunuzu her zaman hissettirin. Çok konuşkan bir çocuk değil içine kapanıksa sürekli konuşmaktansa onun ilgi alanlarına yönelerek his paylaşımlarında bulunun.
8. Psikoloğun önerdiği ev ödevlerini yapın.
Psikoloğunuz size evde yapmanız gerekenleri söyleyecektir. Çocuğunuza nasıl davranmanız gerektiğini, onunla neler paylaşmanız gerektiğini onun seviyesine uygun olarak ve onun anlayacağı dilden bir takım ev ödevleri verebilir. Bu çocuğunuzla hem sağlıklı iletişim kurmanıza ve çocuğunuzun sorununu atlatmasına yardımcı olacaktır. Çocukların sıralarını beklemeleri, kendini kontrol etmeleri, sabırlı olmaları, dinlemeleri, paylaşmaları, tekrar denemeleri veya kaybetmeyle uğraşmaları gereken oyunlar oynayabilir ve bu sayede onların sorunlarını gidermelerine yardımcı olur ve hayata daha iyi hazırlamış olursunuz.
9. Çocuğunuzu asla suçlamayın.
Sorunun neden kaynaklandığını bilmediğinizi ve bunda kendisinin bir hatasının olmadığını ona anlatın. Bu konuda da kimseyi suçlamayın. Hayatın olağan akışı içerisinde olduğunu çocuğunuzun anlayacağı bir dilde bu hususu ona aktarın.
10. Çocuğunuzun kendi kararlarını almada ona yardım edin. Sebepler ve sonuçlarla ilgili olumlu ve olumsuz açıklamalar yapın ve kararı kendisine bırakın. Sorumluluk alması gereken durumlar olduğunu ona anlatın. Sonuçlarına herkes gibi katlanması gerektiğini anlatın.