Alıcı Konuşma Bozukluğu
Alıcı Konuşma Bozukluğu Nedir?
Konuşma, kaynak ve alıcının birlikte yaptığı bir eylemdir. Konuşan (kaynak) ne söylerse söylesin, alıcı (hedef) o dili duymadığı ya da anlamadığı sürece ne söylendiğinin bir anlamı yoktur. İşte Alıcı Konuşma Bozukluğu bu şekilde ortaya çıkmaya başlayan bir rahatsızlıktır.
Konuşmada önemli olan; dil becerisini iyi ve doğru kullanarak duygu ve düşünceleri karşıdaki dinleyiciye aktarmaktır. Dil becerisi ise; çocuğun söylenenleri anladığı, ifadeleri kavradığı dil olan “Alıcı Dil” ve kendi söyleyeceklerini ifade ettiği “İfade Edici Dil” olmak üzere iki yönlüdür. Alıcı dil, dışarıdan alınan seslerin ve tepkilerin anlaşılmasıdır ve ifade edici dilden daha önce gelişir. Daha çok duyma ve kavramayla ilgilidir.
Çocuğun alıcı dili kullanamaması, söyleneni anlamaması, yanlış anlaması ya da anlamakta zorluk yaşamasına “Alıcı Konuşma Bozukluğu” denir. Çocuktan çocuğa farklılık gösterse de, genellikle 3 yaşından önce başlar.
Alıcı konuşma bozukluğu olan çocuklar, dili ve konuşmayı anlayamadıklarından sesleri üretemez, dolayısıyla dili kullanamaz ve konuşamazlar. Bu nedenle bu tip konuşma bozukluğu olan çocukların çoğunda aynı zamanda ifade edici bozukluk da görülmektedir.
Alıcı Konuşma Bozukluğu Nedenleri Nelerdir?
Alıcı konuşma bozukluğunun genel ve kesin nedeni tam olarak tespit edilememektedir. Ancak, aileden aktarılan genetik kodlardaki sorunlar, günlük yaşamda işitme dilinin yetersiz olarak algılanması, diğer gelişim gerilikleri, down sendromu ve otizm gibi gelişim bozuklukları, beyinde meydana gelen nörolojik problemler ile bunların neden olduğu motor bozukluklar, işitme ve görme bozuklukları gibi bir dizi etkenin yalnız ya da bir arada bulunması neticesinde ortaya çıkabilmektedir.
Alıcı Konuşma Bozukluğunun Belirtileri Nelerdir?
Alıcı konuşma bozukluğu olan çocukların büyük çoğunluğu; kelime ve cümlelerin anlamını anlamaz, yanlış anlar ya da anlamada zorluk yaşarlar. Cümle içerisinde kullanılan kelimelerin anlamlarını, uzun ve karmaşık cümleleri kavrayamaz, çoğu zaman kelimeleri hatırlamakta güçlük çekerler. Konuşulduğunda ya da bir şey okunduğunda ilgisiz görünürler, dinlemiyormuş gibi görünürler. Özellikle uzun ve karmaşık talimatlara tepki vermezler.
Alıcı Konuşma Bozukluğu Tanısı Nasıl Konur?
Konuşma bozukluğu işitme ile ilgili doğrudan ilişkilidir. Bunun için belirtileri gösteren çocuk, sorunun işitme bozukluğundan kaynaklanıp kaynaklanmadığının, seslerin beyine iletilip iletilmediğinin tespiti için öncelikle bir odiyolog tarafından muayene edilmelidir. İşitsel bir sorun tespit edilip edildiği takdirde tedavi başlatılmalıdır. Aynı şekilde görme sorunu olup olmadığını tespit için de muayene yapılmalıdır.
Bir çocuk psikologu / pedagog eşliğinde, dil ve konuşma terapisti tarafından anlama testleri uygulanmalı ve çocuğun ortaya koyduğu beceri seviyesi, beklenen ve yaşıtlarında görülen normal becerilerle karşılaştırılmalıdır.
Çocuğun diğer alanlarda gerilik olup olmadığı, bilişsel bir soruna sahip olup olmadığı tespit edilmeli, alanında uzman bir psikolog tarafından bilişsel değerlendirmeye tabi tutulmalıdır.
Alıcı Konuşma Bozukluğu Tedavisi Nasıl Yapılır?
Çocuklarda 3 yaşından önce ve genellikle ifade edici dil bozukluğu ile birlikte kendini gösteren alıcı konuşma bozukluğunu yenmek ve konuşulanların anlaşılmasını sağlamak için; ailenin de etkin olduğu dil ve konuşma terapileri uygulanır.
Uygulanan terapi esnasında çocuğun ihtiyaçlarına bağlı olarak birebir ya da bir gurup içerisinde eğitim verilir. Okul öncesi dönemde uyum desteği, okul çağına gelmiş çocukların ise özel eğitim sınıflarına katılımı sağlanır.
Diğer gelişim alanlarında gerilik söz konusu ya da önemli davranış problemleri varsa bir psikolog tarafından uygun psikoterapi uygulanır.
Konuşma Bozukluğu Olan Çocuğa Nasıl Yardımcı Olunur?
Terapi esnasında alıcı konuşma bozukluğu olan çocuğun en yakın ve en önemli desteği olan ailelere, alıcı dil geliştirici etkinlikler hakkında bilgi ve eğitim verilerek doğru davranış şekilleri kazandırılır. Çünkü dil gelişimi çocuğun yalnız başarabileceği bir gelişim değildir. Bu gelişimin sağlanabilmesi için ailelerin dikkatli ve sabırlı bir şekilde uygun davranışı sergilemeleri gerekir:
Çocukla konuşurken basit kelime ve cümleler kullanılmalı, karmaşık kavramlardan ve karmaşık ifadelerden uzak durulmalıdır.
Konuşma yüz yüze ve göz teması kurularak yapılmalıdır.
Konuşma esnasında bir talepte bulunulduğunda, duyduğunu ve anladığını teyit etmek için talebi tekrar etmesi istenmelidir.
Doğal çevrede bulunan nesneler ve olaylar hakkında konuşulmalı, sözcük-eylem ilişkisini kurmasına yardımcı olunmalıdır.
Konuşma tek taraflı olmamalı, söylenenleri anlaması, beyinde işleme tabi tutması ve tepki vermesi için sabırlı olunmalı, ona zaman tanınmalıdır.
Çocuğun yaşı gereği oyun, konuşma ve dil becerilerini en çok geliştiren yardımcı etkinliktir. Onun da etkin katılımını sağlayacak şekilde oyunlar oynanmalıdır. Oyun esnasında yaptıkları hakkında konuşmalı, yorum yapmalı ve bu şekilde kendi eylemleri ve kullanılan sözcükler arasındaki bağıntı hakkında ona geri bildirim sağlanmalıdır.
Günlük hayatta yapılan konuşmalar esnasında çocuğun dikkatini dağıtacak gürültü, bilgisayar, telefon, TV ve müzik gibi olumsuz uyaranlar olmamalı ya da asgari düzeyde tutulmalıdır.
Çok sık kitap okunmalı ve okunulan konuda tartışılmalı, resimler birlikte yorumlanmalıdır.
Beslenme ve uyku düzenine dikkat edilmeli, periyotlar kaçırılmamalıdır.
Çocuğunuzda alıcı konuşma bozukluğu problemi varsa merkezimizden yardım alabilir ve tedavi olabilirsiniz. Ankara Psikolog Klinikleri arasında önemli bir yere sahip olan Kızılay Psikiyatri Merkezimizden randevu alabilir, psikiyatri uzmanı ve psikologlarımıza danışabilirsiniz. Kızılay Psikiyatri randevusu için iletişim bilgilerimizi kullanarak bize ulaşabilirsiniz.