Stres Nedir?
Stres, yaşamın doğal bir sonucu olarak hayatımızda hep olmuştur. Yaşamımızdaki bitmek bilmeyen koşuşturmalar stresin üzerimizdeki etkisini her daim uyanık tutmuştur. Birçok hastalığın sebebi ya da yaşadığımız sorunların kaynağı olarak stres baş sorumlu olarak gösterilir.
Stres, bazen hormonlarımızla, bazen çevremizde yaşadıklarımızla, bazen hayata bakış açımızla ilgili olabilir. Örneğin, evliliğe ilk adımı atacağınız düğün hazırlıkları yapılırken fotoğrafçısından tutun da düğünün yapılacağı, davetlilerin ayarlanıp davetiyelerin kimlere dağıtılacağına kadar her şeyi ayarlamaya çalışırsınız. Bunları yaparken de tam ve kusursuz olmasını istersiniz. Bu tatlı telaşın içinde bir şeyler ters gidince stres yaşarız.
Ya da hayati önem taşıyan bir sınava gireceksinizdir ve bu sınav için günlerce hatta aylarca hazırlanmışsınızdır ama buna rağmen sınava girdiğinizde stres yaşarsınız. Ailenizden sevdiklerinizden biri kötü bir hastalığa yakalanmıştır ona bir şey yapamamanın verdiği çaresizlikle stres yaşarsınız.
Yaşadığınız sorunlar ile ilgili Erdem Psikiyatri terapistleri ile her zaman iletişime geçebilirsiniz.
İşte bu duyguları, düşünceleri yaşarken vücudumuz boş durmaz ve hormon üretir. İşte stres anında vücudumuzun ürettiği bu hormon “kortizol”dür. Stres anında salgıladığımız adrenalin ve noradrenalin hormonlarının verdiği komutla vücut daha fazla glikoza ihtiyaç duyar ve vücuttaki glikozu yakmaya başlar. Yakılan bu glikoz bize enerji verir ama verilen bu enerji anlıktır.
Tıpkı yıllar önce Çanakkale Savaşları’nda Seyit Onbaşının topu kaldırması gibi. Orada o stresi yaşamasaydı o topu kaldıramayacaktı ve düşmana karşı zafer kazanılamayacaktı. Stres bazen başarıyı da beraberinde getirir.
Stres Faydalı mıdır, Zararlı mıdır?
Esasında stres fazla olduğunda bizlere zarar verdiği gibi belirli bir düzeyi aşmadığında yararları da olur. Mesela hayati önem taşıyan bir sınav için çok rahat olsak sınavı kazanamayız, çünkü motive olamayız. Ama az bir stres yaşarsak kendimizi sınava daha hazır hissederiz. Ya da bir sevgiliyle ilk kez buluşmanın stresini düşünsenize. Avuçlarımız terler, sesimiz titrer, kalbimiz yerinden çıkacakmış gibi hissederiz. Kendini beğendirmenin belki olumsuz cevap almanın stresini yaşarken farkında olmadan bir haz da duyarız. Böyle strese can kurban!
Hep büyüklerin stresi olacak değil, çocukların hatta bebeklerin de stresi olabilir. Bunu da çocuklarımızın hal ve hareketlerine, duygusallıklarına, öfkelerine, uyku düzenlerine bakarak da anlayabiliriz.
Çocuklar yetişkinler gibi değildir kendilerini daha çabuk ele verirler. Bir de bebeklerin stresi vardır ki onu da parmak emmelerinden, altını ıslatmalarından, tırnak yemelerinden anlayabiliriz. Böylece bu yaşadığı stres bize bir ihtiyacı olduğuna dair ipucu verir.
Her şeyin fazlasının zarar olduğu gibi stresin fazlasının da bizi birçok yönden sıkıntıya sokacağını bilmeliyiz. Ancak eğer stresimizi yönetebilir ve onu davranışlarımızı olumsuz etkileyecek seviyeye gelmeden kontrol edebilirsek ciddi faydalarını dahi görecek hale geliriz. Bunun için yapılacak en önemli şey beklenmeyen durumları hayatımızda azaltmak, mümkün olduğu kadar sürpriz yaşamamıza sebep olacak durumlara engel olmak olabilir.
Hayatta her şeyi her zaman kontrol etmek ve elimizde tutmak mümkün değildir belki ama stres yaratacak birçok şeyi de planlı ve düzenli hareket ederek yönetebilmek mümkündür.
Erdem Psikiyatri psikolog hizmetleri ile her zaman sizlere destek vermek için en iyi psikoterapistlerle Ankara'da hizmetinizdedir.