Ayrılma Anksiyetesi Bozukluğu Nedir?
Ayrılma Anksiyetesi Bozukluğu ya da diğer adıyla Ayrılma Kaygısı Bozukluğu kişinin gelişim sürecine uygun olmayan, bağlanılan kişiden (anne, baba, yakın bir aile ferdi vb.) ayrılmayı düşününce bile kişide yoğun strese ve korkuya sebep olan anksiyete bozukluğudur. Ayrılma anksiyetesi belirtileri olarak değerlendirilebilecek Ankara Psikiyatri Merkezi : https://www.erdempsikiyatri.com/ olarak aşağıdaki belirtilerden en az 3 tanesinin sürekli veya çoğunlukla kişide var olup olmaması ayrılma kaygısı bozukluğu tanısı konulup konulmamasında etkilidir :
❖ Kişi evden veya bağlanılan kişiden ayrılmayı düşündüğünde ya da bunu deneyimlediğinde yoğun ve devamlı stres yaşar.
❖ Kişi bağlandığı kişinin başına gelebilecek hastalık, yaralanma, kaza veya ölüm olasılığını sık sık düşünür ve bu konuda çok yoğun endişe hisseder.
❖ Kişi, kendisinin bağlandığı kişiden ayrılmasına sebep olabilecek kaçırılma, hastalanma, kaza geçirme olasılıklarını sık sık düşünür ve bu konuda yoğun endişe hisseder
❖ Kişi ayrılma korkusundan dolayı evden çıkmayı, okula-işe gitmeyi devamlı olarak reddeder ya da bu konularda oldukça isteksiz davranır.
❖ Kişi yalnız kalmak veya bağlandığı kişiden uzakta kalmak konusunda devamlı ve oldukça yoğun bir korku yaşar, bu konularda isteksiz davranır.
❖ Kişi bağlandığı kişiden ayrı uyumayı reddeder veya bu konuda oldukça isteksiz davranır.
❖ Ayrılma teması içeren kabuslar kişide devamlı olarak gözlemlenir.
❖ Kişi, bağlandığı kişiden ayrılmak durumunda kaldığı zaman ya da bunu düşündüğü zaman baş ağrısı, karın ağrısı, mide bulantısı ve kusma gibi fiziksel semptomlar gösterir.
Ayrılma Anksiyetesi Bozukluğu (AAB) Oluşumu
➢ Ayrılma anksiyete bozukluğu tanısının konulması için çocuklarda ve ergenlerde bu belirtilerin en az 4 hafta boyunca, yetişkinlerde ise 6 ay boyunca görülmesi beklenir.
➢ Ayrılma anksiyetesi genellikle, kişinin günlük hayatını ve iş-okul hayatını olumsuz etkiler. Ayrıca kişinin hayatını olumsuz etkileyecek seviyede yoğun strese ve kaygıya sebep olur
➢ Ayrılma anksiyete bozukluğu, her yaşta olabilmekle beraber, genellikle çocukluk döneminde ve ergenlikte gözlemlenir. Ancak, 20’li yaşlardan sonra gözlemlenen Yetişkin Ayrılma Anksiyetesi bozukluğunun da toplumda sık gözükebileceği belirtilmektedir. Dolayısıyla, Ayrılma Kaygı Bozukluğu çocuk dönemine özgü bir bozukluk değildir ve çocuklukta başlayan ayrılma anksiyetesi yetişkinlik döneminde de sürebilmektedir (Carmassi et all., ty.).
➢ Ayrılma kaygısı bozukluğu vaka örneği, yetişkinlerde büyük değişikliklerle (taşınma, evlenme vb.) baş etmede zorluk yaşama şeklinde de görülebilir. Ayrıca çocuklardan farklı olarak, yetişkinlerde fiziksel semptomlar yerine bilişsel ve duygusal semptomlar daha sık görülür (Carmassi et all., ty.).
➢ Ayrılma anksiyetesi olan yetişkinlerde, bağlanılan kişi ile sık sık telefon görüşmesi yapma ihtiyacı ve hayatında değişmeyen, sabit rutinler oluşturma ihtiyacı görülebilir.
➢ Ayrılma anksiyetesi çocukluk döneminde genellikle okul çağına gelen çocuklarda ortaya çıkar. Eğer çocuğunuz okul öncesi;
● Uyku problemi çekiyorsa
● Eskisinden daha sinirli, alıngan davranıyorsa
● Evde çok uyumlu bir çocuk olmasına rağmen okulda içe kapanık veya kavgacı bir tavır sergiliyorsa
● Okula giderken baş ağrısı, mide bulantısı, karın ağrısı yaşıyorsa
● Okula gitmemek için direniyor ve okul sabahları hastalanıyorsa
çocuğunuzda ayrılma anksiyetesinden kaynaklanan okul fobisi olabilir. Okul fobisi, okul korkusundan daha uzun sürelidir ve çocuk üzerinde daha yoğun bir strese yol açar.
➢ Ayrılma anksiyetesi birçok çocukta görülebilmekle beraber , alacağınız psikiyatrik veya psikolojik terapi ile çözülebilmektedir. Tedavi edilmeyen ayrılma anksiyete bozukluğu, yetişkinlik döneminde panik bozukluğu veya çeşitli ruhsal hastalıklara yatkınlık şeklinde devam edebilmektedir (Carmassi et all., ty.).
ÇOCUKLARDA AYRILMA KORKUSU NASIL GİDERİLİR?
ANNE MİZACI
KARDEŞ FAKTÖRÜ
YAŞ FAKTÖRÜ
ANNE EĞİTİM DÜZEYİ
Ebeveyn Olarak Ne Yapmalı?
Referans:
Carmassi, C., Gesi, C., Massimetti, E., Shear, M.K., & Dell’Osso,L. (t.y.). Seperation anxiety disorder in the DSM-5 era. Modern Psychopathologies or old diagnoses.