Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB)
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, okul öncesi dönem ve okul dönemindeki çocukların eğitim hayatını ve sosyal ilişkilerini olumsuz etkileyen bir rahatsızlıktır. Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), genetik nedenlerden kaynaklanan, çocukluk çağında başlayıp etkisi tüm bir yaşama yayılabilen, süreğen, çocukluk çağında çok sık görülen nörobiyolojik/nöropsikiyatrik bir hastalıktır.
Aile ve sosyal çevrenin bu hastalık üzerinde etkisi yoktur. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu çocuğun yaşı ve gelişim düzeyine göre değişen belirtilere sahiptir. Çocuğun yaşı ve gelişim düzeyine uygun olmayacak şekilde dikkat sorunları, aşırı hareketlilik, dürtüsellik ve isteklerini erteleyememe dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun temel belirtilerindendir.
Çocuk denilen o güzel varlık hareket eder, enerjiktir, kıpır kıpırdır, söz dinlemez, büyükler gibi kurallara uygun düşünmez. Ancak;
-
Bu hareketlilik hiç durmadan ve sürekli ise,
-
Her ortamda ve şartta devam ediyorsa,
-
Yaşıtları ile bir araya geldiğinde hareketliliği çok dikkat çekici seviyede kendisini gösteriyorsa,
-
Söylenenlere odaklanamayıp dikkat eksikliği gösteriyorsa,
o zaman dikkat etmek ve bunun bir hastalık belirtisi olabileceği değerlendirilerek uzman yardımına başvurmak gerekir.
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunda, bu iki rahatsızlık beraber bulunabileceği gibi ikisinden biri daha baskın şekilde de olabilir. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu belirtilerinin hepsi her çocukta bulunmayabilir. Burada önemli kriter, belirtilerin çocuktaki işlevselliği bozucu etkisinin olmasıdır.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunun (DEHB) Nedenleri Nelerdir?
Genel olarak genetik etkenlerden kaynaklanmakla birlikte, bu etken DEHB’nin ortaya çıkışını tek başına açıklayamamaktadır. Genetik etkenlerin yanı sıra annenin hamilelik esnasında alkol kullanması, beslenme bozukluğu ve besin zehirlenmesi yaşaması, kimyasal zehirlere maruz kalması, doğum esnasında yaşadığı zorluklar, enfeksiyon ve kimyasal zehre maruz kalması ve demir eksikliği yaşaması gibi etkenler de DEHB’nin ortaya çıkışını tetiklemektedir.
Hiperaktivite bozukluğu genetik nedenlerden ve beyindeki yapısal farklılıklardan da kaynaklanır. Aile ve öğretmen tutumları direkt dikkat eksikliği ve hiperaktivite rahatsızlığına sebep olmaz. Genetik yatkınlığı olan bireylerde gebelikte sigara ve ilaç tüketimi (doğum öncesi), erken doğum komplikasyonları (doğum sırasında) ve geçirilen hastalıklar (doğum sonrası) dikkat eksikliği ve hiperaktive riskini arttırabilir.
Ayrıca çocuklarda “Karşı Gelme Bozukluğu”, “Davranım Bozukluğu” ve “Özel Öğrenme Güçlüğü” gibi rahatsızlıklarla birlikte ya da bunların bir sonucu olarak ortaya çıkabilmektedir.
Dikkat Eksikliği Nedir?
Dikkat eksikliği , dikkat süresinin ve yoğunluğunun kişinin yaşı ve gelişim dönemine uymayacak şekilde kısa ve az olmasıdır. Dikkatin belirli bir noktaya toplanmasında zorlanma ve dikkatin çabucak dağılmasıdır. Kişi, içinden gelen isteklere karşı koyamadığı için dikkatini uzun süre yaptığı işe veremez. Televizyon ve bilgisayar oyunları karşısında uzun süre durabilir. Ancak zihinsel uğraş gerektiren işlerden kaçınma eğilimindedir. Dikkat eksikliği özellikle okul hayatının başlamasıyla belirgin hale gelen ve daha çok fark edilen bir bozukluktur.
Dikkat Eksikliği Belirtileri Nelerdir?
- Oturması ya da bir yerde sabit durması istendiğinde uyum sağlamaz ve hareket etme,
- Ellerini ve ayaklarını sürekli hareket ettirme,
- Çok konuşma,
- Koşmak veya tırmanmak için fizik kurallarını hiçe sayma,
- Hareketlerin sorun oluşturacak seviyede sık ve sürekli olması
- Çevresiyle sorun yaşama, sıralı işlerde sırasını bekleyememe,
- Aldığı görevleri ve planlı işleri bitirememe.
- Aceleci olma,
- Sorulan sorunun değil verilen cevabın önemliliği,
- İstek ve dürtülerini erteleyememe,
- Dikkatini toplayamama, ayrıntıları atlama ve sık sık hata yapma,
- Eşyalarını kaybetme ya da bir yerlerde unutma,
- Çevresi ile iletişim sorunu yaşma, ekip çalışmasında zorlanma,
- Rutin işlerini unutma,
- Dikkatini koruma konusunda sıkıntı yaşama
- Verilen komutları baştan sona sorunsuz takip edememe,
- Eşyalarını sıklıkla kaybetme,
- Karşısındaki kişiyi dinlemiyor gibi görünme,
- Küçük ve büyük detaylara dikkat edememe,
- Dikkatin severek yapılan işlerde dahi kolayca dağılması,
- Gün içerisinde yapılacak aktiviteleri unutma,
- Uzun süreli ve yoğun bilişsel çaba gerektiren eylemlerde zorlanma ve bunları yapmaktan kaçınma (kitap okumak, bulmaca çözmek, ders çalışmak gibi),
- Düzenli ve planlı olamamak,
- Organizasyon yapma konusunda sıkıntı yaşama.
DEHB Tanısı Nasıl Konur?
Toplumun geneli, fazla hareketli olan çocuğu “hiperaktif” olarak etiketlemeye meyillidir. Bazı aileler ise bunun tersine çocuklarının umursamaz veya ilgisiz oldukları için bu şekilde davrandıklarını düşünür ya da hastalığı kabullenmek istemediklerinden görmezden gelmektedirler. Hastalık belirtilerinden 5-6 tanesi bir aradaysa, 7 yaşından önce ortaya çıkmışsa, birden fazla ortamda ve sürekli görülüyorsa mutlaka psikiyatri yardımı alınmalıdır.
Tanılamada; belirtilerin gözlemlenmesi ve hasta öyküsünün detaylandırılması, yakınmaların ayrıntılı bir şekilde incelenmesi, yakın çevreden bilgi toplanması, fizyolojik ve nörolojik muayene ile birlikte değerlendirme ölçekleri ve bilişsel testler kullanılmaktadır. DEHB’nin tanımlanmasında psikiyatri uzmanları tarafından yaygın olarak kullanılan kaynak; Amerikan Psikiyatri Birliği Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve istatistiksel El Kitabıdır [DSM–5 (Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders)].
Hiperaktivite Bozukluğu (Aşırı Hareketlilik) Nedir?
Hiperaktivite bozukluğu, çocuğun yaşına ve gelişim dönemine uygun olmayacak şekilde aşırı hareketli ve aceleci olması durumudur. Burada hareketliliğin amaca yönelik olmaması onu normal kabul edilen hareketlilikten ayırır. Çocuk yerinde duramayacak ölçüde hareketli olabilir. Bu belirtileri gösteren çocukların uzman bir psikiyatristen:https://www.erdempsikiyatri.com/arkadaslarimiz destek alması gerekir.
Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?
1. Ellerin ayakların kıpır kıpır olması durumu,
2. Aşırı hareketli olma durumu,
3. Yerinde durmama, uzun süre aynı yerde oturamama,
4. Herhangi bir şeyi sessiz ve sakin bir şekilde yapamama,
5. Soru daha tamamlanmadan cevaplamaya çalışma,
6. Başkalarını dinleyememe ve sözünü kesme,
7. Çok, uzun ve dağınık konularda konuşma,
8. Sıra beklerken ya da beklemeyi gerektiren başka işlerde sorun yaşama.
Belirtiler Yaşa Göre Değişir Mi?
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu belirtileri farklı yaş ve gelişim dönemlerinde farklılık gösterir. Farklı dönemlerde farklı belirtiler kendini gösterebilir. Bir dönemde baskın özellik zamanla etkisini kaybedebilir ve başka bir belirti belirginlik kazanabilir. Hayatın bir döneminde dikkat eksikliği baskınken farklı bir dönemde hiperaktivite bozukluğu baskın hale gelebilir.
Okul Öncesi Dönemde DEHB Belirtileri
1. Sürekli hareket halinde olma, atlama, zıplama,
2. Çok konuşma, sürekli soru sorma ve cevapları dinlememe,
3. Bir oyunu uzun süre oynayamama, aynı şeyle uzun süre ilgilenememe,
4. İsteklerini erteleyememe,
5. Okulda etkinlikleri tamamlayamama,
6. Akranlarıyla anlaşamama, arkadaşlarını itip kakma,
7. Sıra bekleyememe,
8. Bağırıp çağırma.
İlkokul Döneminde DEHB Belirtileri
1. Derste sakin ve sessizce oturamama,
2. Sınıfta dikkat dağıtacak şeyler yapma,
3. arkadaşlarıyla anlaşamama,
4. sınavlarda basit hatalar yapma,
5. Düzensiz ders notu tutma,
6. verilen görevleri ve sorumlulukları yerine getirememe,
7. ödevleri tamamlayamama, yarım bırakma,
8. okul başarısının öğrencinin yapabileceğinden düşük olması,
9. dağınıklık, eşyalarını kaybetme.
Ergenlik Döneminde DEHB Belirtileri
1. Okul başarısının daha ciddi bir sorun haline gelmesi,
2. Hiperaktivitenin etkinliğinde azalma,
3. Uzun süre dikkat gerektiren işler yapamama,
4. Ders çalışamama,
5. Ödev yapamama,
6. Arkadaşlarla, aileyle, öğretmenlerle ilişkilerde sorunlar,
7. Depresyon ve duygu durum bozukluklarıdır.
DEHB'nin Toplumda Görülme Sıklığı Nedir?
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun toplumda görülme sıklığı %5-8 arasında değişir. İlköğretim çocuklarında görülme sıklığı ise %3-5 arasındadır. Her 20-30 çocuktan birinde görülebilecek bir bozukluktur. Bu da her sınıfta en az bir çocukta dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğuna rastlanabileceği anlamına gelir. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu çocuklukta başlayıp %60-70 oranında yetişkinlikte de devam eder. Tedavi edilmediğinde yetişkinlik döneminde alkol ve madde bağımlılığı, depresyon, anksiyete, davranış bozuklukları ve eğitim sorunlarına sebep olabilen bir rahatsızlıktır.
Çocuklarda ve Yetişkinlerde Tedavisi Nasıl Yapılır?
DEHB hastalığında erken teşhis önemlidir. Tabi ki psikiyatrist, aile ve okul başta olmak üzere çocuğun yakın çevresi eşgüdümlü hareket etmelidirler. En önemli tercihlerden birisi ilaç tedavisidir. İlaç tedavisi yanında psikoeğitimler, davranış terapisi ya da stresi kontrol altına almak için geliştirilen ve “kendi beyin dalgalarını görerek stresi kontrol altına almayı öğrenme” olarak tanımlanan “Neurobiofeedback Tekniği” gibi alternatif tedaviler uygulanır.
DEHB hastalığının çocuk yaşta görülmesi ve bu yaş aralığında ilaç kullanımının bazı aileler tarafından kolay kabul edilememesi nedeniyle tedavi süreci sekteye uğramaktadır. Halbuki uzman kontrolünde uygun dozda başlanan medikal tedavi ile hastalık gerilemekte erişkinliğe ulaşmadan çözüme ulaşılmaktadır.
Çocuklarda dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısı genelde okul dönemiyle birlikte başlar. İlkokul öğrencisi olmanın gerektirdiği sınıfta ders boyunca oturma, verilen görevleri yerine getirme, ikili ilişkileri sürdürebilme, dürtülerini kontrol edebilme gibi durumlar bu çocukları daha çok zorlar. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocuklar öğretmenin fark etmesiyle ya da ailenin belirtileri izlemesiyle uzman yardımına yönlendirilir.
DEHB tedavisi için sadece psikoterapi ya da ilaç tedavisi uygulanabileceği gibi her iki yöntem beraber de uygulanabilir. Çocuğun gelişim düzeyi, yaşadığı zorluğun düzeyi, biyolojik gelişim durumu göz önünde bulundurularak uygun tedavi düzenlenir. İlaç tedavisi uygulanacaksa uygun ilaç psikiyatri uzmanı tarafından çocuğa verilir. İlaç takibi ve gözlemlenen değişimler doktorla paylaşılır ve psikoterapi bu şekilde devam ettirilir.
Bu durumda başvurulan terapi yöntemi genellikle bilişsel davranışçı terapidir. Bazı çocuklarda 6-8 haftada ilerleme kaydedilir ancak bazılarında bu süre uzayabilir. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocuğa nasıl davranılması gerektiği konusunda aileye psikoeğitim verilir. Ankara Psikiyatri Merkezi :https://www.erdempsikiyatri.com/iletisim olan Erdem Psikiyatri Merkezi Ailenin ve öğretmenin kuracağı işbirliğiyle terapi süreci sağlıklı ilerler.
Sizin ya da çocuğunuzun Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu sorununuz varsa bir psikiyatri yardımı alabilirsiniz. Ankara Psikiyatri ve Psikolog Klinikleri arasında önemli bir yere sahip olan Erdem Psikiyatri Merkezimizden randevu alabilir, psikiyatri uzmanı ve psikologlarımıza danışabilirsiniz.