Psikiyatrik Tedavi Yöntemleri ve Süresi
Psikiyatri; akıl hastalıkları ile ruhsal hastalık ve sorunların teşhis ve tedavileriyle uğraşan bir tıp dalıdır.
Psikiyatrik tedavinin amacı, kişilerin akıl ve ruh sağlığının korunması ile ruhsal hastalık ve sorunların tedavi edilmesidir. Tedaviden elde edilecek sonuç sadece uygulanan yöntemlere bağlı değildir, aynı zamanda kişinin tedavi motivasyonu da tedavi sürecini ve sonucunu etkilemektedir. Tedaviden iyi sonuçlar alınabilmesi için, kişi ile tedavi ekibi arasında sağlam bir güven ilişkisinin kurulması çok önemlidir.
Psikiyatrik tedavi; psikiyatri hekimleri, psikologlar, psikolojik danışmanlar, hemşirelerden oluşan bir tedavi ekibinin koordine çalışmasıyla gerçekleştirilir.
Ruh sağlığı tedavisinde kişiye özel şekillendirilmiş tedavi yaklaşımları uygulanır. Her bireyin biyolojik ve genetik yapısı, kişilik özellikleri, sosyal çevre şartları farklı olduğundan, tedavi planlanırken bütün bunlar dikkate alınarak kişiye göre tedavi yapılandırılır. Bu nedenle psikiyatrik tedavi ne kadar sürer gibi bir sorunun net bir cevabı yoktur. Tedavi süresi de kişiden kişiye değişiklik gösterir. Hastalığın süresi ve şiddeti, bireyin kişilik özellikleri, tedavi motivasyonu, biyolojik ve genetik yapısı, sosyal çevre şartları ve sosyal desteği gibi birçok faktör tedavi süresini ve tedavi yanıtını etkileyebilmektedir.
1. Psikiyatrik Hastalık Ne Demek?
Psikiyatrik hastalıklar; duygu, düşünce, davranış gibi alanlarda ortaya çıkan ve kişilerin yaşam kalitesini ve ailevi, mesleki, sosyal işlevselliklerini düşüren sorunlardır. Ruhsal sağlığın korunması ve hastalıkların tedavi edilmesi kaliteli ve sağlıklı bir yaşamı beraberinde getirir.
2. Psikiyatrik Hastalıklar Nelerdir?
● Şizofreni ve benzeri psikotik bozukluklar (Şizofreni, Şizofreniform Bozukluk, Kısa Psikotik Bozukluk)
● Delüzyonel (hezeyanlı, sanrılı) Bozukluk
● Şizoaffektif Bozukluk
● Duygudurum Bozuklukları (depresif bozukluk, bipolar (iki uçlu) bozukluk…)
● Anksiyete Bozuklukları (yaygın anksiyete bozukluğu, panik bozukluğu, sosyal anksiyete bozukluğu, özgül fobiler(köpek, karanlık, yükseklik, iğne vb)...)
● Obsesif Kompulsif Bozukluk
● Tik Bozuklukları
● Dürtü Kontrol Bozuklukları (trikotillomani, kleptomani, piromani…)
● Somatoform Bozukluklar (Bedensel Belirti Bozukluğu)
● Hipokondriyazis (Hastalık Anksiyetesi Bozukluğu)
● Disosiyatif (konversif) Bozukluklar
● Yeme Bozuklukları (Anoreksiya nervoza, Bulimia nervoza)
● Uyku Bozuklukları
● Uyum Bozuklukları
● Travma Sonrası Stres Bozukluğu
● Cinsel İşlev Bozuklukları şeklindedir.
Bunların yanısıra genellikle çocukluk çağında başlayan diğer ruhsal bozukluklar;
● Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu
● Öğrenme Bozuklukları
● Otizm Spektrum Bozuklukları
● Zekâ Gerilikleridir.
Ayrıca yaşlılık döneminde; Demans ve Alzheimer gibi nöropsikiyatrik bozukluklar görülebilmektedir.
2.1. Anksiyete Bozukluğu Nedir?
Anksiyete Bozukluğu, aslında bir grup hastalığın ortak adıdır. Bu grubun içerisinde; yaygın anksiyete bozukluğu, sosyal anksiyete bozukluğu, panik bozukluğu, ayrılma anksiyetesi bozukluğu, özgül fobiler gibi birçok rahatsızlık bulunmaktadır. Anksiyete; kaygı, endişe, tedirginlik gibi anlamlara gelmektedir. Kişinin bir durum, bir olay, bir ortam, bedensel bir duyum, gelecekle ilgili olumsuz bir senaryo üzerine yoğun kaygı yaşaması halidir.
Kişi hem bu kaygı yaratan durumla karşılaşınca yoğun bir kaygı yaşar, hem de bir süre sonra bu kaygıyı yaşamamak için kaygı yaratan durum, ortam ve kişilerden uzak durmaya başlar. Böylece hem yoğun kaygıdan muzdarip olur, hem de hayatı önemli ölçüde kısıtlanır, işlevselliği ve yaşam kalitesi düşer. Bu rahatsızlığın tedavisinde çeşitli ilaçlar ve psikoterapi yöntemleri kullanılmaktadır.
2.2. Bipolar Bozukluk Nedir?
İki uçlu duygudurum bozukluğu olarak bilinen bipolar bozukluk, adından da anlaşılacağı gibi bireyin duygudurumunun iki uç arasında gidip gelmesidir. Bu dalgalanmalar birkaç gün, birkaç hafta, birkaç ay süren dönemler halinde olur. Kişi bir dönem depresif duygular içerisindeyken, başka bir dönemde, depresyonun tam tersi olan ve aşırı özgüvenli olma, aşırı neşeli olma, aşırı enerjik olma ve uyku ihtiyacında azalma gibi belirtilerle seyreden mani adını verdiğimiz durumda bulunabilir.
Bu rahatsızlık genellikle ömür boyu tedavi gerektirir. İlaçlar kalıcı tedavi sağlamayıp, kullanıldıkları sürece kişinin manik veya depresif atak geçirmesini önlemeye ve kişiyi normal duygudurumda tutmaya yardımcı olur. Ayrıca ilaç tedavisini destekleyici olarak çeşitli psikoterapi yöntemleri ve sosyal destek programları uygulanmaktadır.
2.3. Borderline Kişilik Bozukluğu Nedir?
Sınırda kişilik bozukluğu olarak adlandırılan borderline, hemen hemen nüfusun %3’ ünü etkileyen ciddi bir rahatsızlıktır. Bu bozukluğa sahip bireyler duygularını düzenlemekte ve dürtülerini kontrol etmekte zorlanırlar. Kişilerarası ilişkilerde problemler yaşarlar. Sürekli bir boşluk ve anlamsızlık hissinden yakınırlar. Bu bozukluğun tedavisinde; duyguların düzenlenmesine ve dürtü kontrolüne yardımcı olması amacıyla çeşitli ilaçlar kullanılmaktadır. Ayrıca uygulanan psikoterapi yöntemleriyle; kişilerin sorunlarıyla baş etmesine, ilişkilerini düzenleyebilmesine, duyguları ve dürtüleri üzerindeki denetimini artırabilmesine yönelik müdahaleler yapılmaktadır.
2.4. Tedavisi Olmayan Psikiyatrik Hastalıklar Nelerdir?
Psikiyatrik hastalıklar; kişinin yaşadığı olaylar, çevresel koşullar ve genetik yatkınlığın etkileşimi ile ortaya çıkmaktadır. Psikiyatrik rahatsızlıklar organik kökenli ve ruhsal kökenli olabilmektedir. Organik kökenli hastalıklar, bedensel bir bozukluk, hormonal dengesizlik gibi nedenlerle ortaya çıkan rahatsızlıklardır. Ruhsal kökenli hastalıklar ise, altta yatan organik/bedensel/hormonal bir rahatsızlık olmadan, bireyin duygu, düşünce ve davranış alanlarında işlevsizlikle seyreden hastalıklardır.
Psikiyatrik tedavide önemli olan kişiye uygun bir tedavi stratejisi belirlemektir. Bu şekilde bireylerin hayat kaliteleri artar, ailevi, mesleki ve toplumsal işlevsellikleri düzelir. Kalıcı tedavisi olmayan bazı psikiyatrik hastalıklar vardır, ancak uygun yöntemlerle bu hastalıkların semptomları en aza indirilerek bireylerin toplumla uyumu sağlanabilir, hayat kaliteleri artırılabilir, kişilerarası iletişim sorunları çözülebilir.
3. Psikiyatride Kullanılan Tanı Yöntemleri Nelerdir?
Psikiyatride sorunun doğru tanımlanması tedavi için çok önemlidir. Hastalığın nedeni belirlenmeli ve ona göre tedavi yöntemi seçilmelidir.
Psikiyatride ruhsal muayeneye destek ve tanıya yardımcı olarak kullanılan bazı tanısal yöntemler şunlardır;
Biyokimyasal ve mikrobiyolojik incelemeler (kan, idrar vb yolu ile)
Beyin Görüntüleme Yöntemleri ( MR, BT (bilgisayarlı tomografi), PET…)
Genetik İncelemeler
Polisomnografi (Uyku Bozukluklarında)
Psikometrik ve Nöropsikolojik Testler, Ölçekler
4. Psikiyatride Kullanılan Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Psikiyatride kullanılan tedavi yöntemleri kişiden kişiye ve tanıdan tanıya değişiklikler göstermektedir. Ankara’daki köklü Psikiyatri Merkezlerinden biri olan Erdem Psikiyatri’de (https://www.erdempsikiyatri.com) etkisi bilimsel olarak kanıtlanmış birçok psikiyatrik tedavi yöntemini uygulama imkânı bulunmakta olup, uygulanacak olan tedavi kişiye özel olarak şekillendirilmiş tedavi protokolleri üzerinden yürütülmektedir.
Psikiyatride sıklıkla kullanılan tedavi yöntemleri arasında; ilaç tedavileri, psikosomatik tedaviler (EKT -elektrokonvulzif tedavi- , TMS), çeşitli psikoterapi yöntemleri sayılabilir. Bunların yanı sıra geleneksel, tamamlayıcı ve alternatif tedavi yöntemleri kullanılabilir. Özel hasta gruplarında ayrıca; Çift tanı tedavisi, 12 adımlı programlar ve destek grupları gibi tedavi ve rehabilitasyon yöntemleri uygulanmaktadır. Psikiyatrik tedavi ayaktan yapılabilir veya bir kliniğe yatarak uygulanabilir.
4.1. Ayaktan Ruh Sağlığı Tedavisi:
Ayaktan ruh sağlığı tedavisi kişinin tedavi merkezinde yaşamasını gerektirmez. Bunun yerine danışanlar/hastalar haftanın belirli günlerinde tedavi merkezini veya terapistin ofisini ziyaret ederler. Ayaktan tedavide birçok farklı ruhsal bozukluk tedavi seçeneği sunulmaktadır. Bunlar;
● Bireysel psikoterapi,
● Grup terapisi,
● Aile ve Çift Terapileri,
● Destek grupları,
● İlaç tedavileri,
● Psikosomatik tedaviler (EKT –elektrokonvulzif tedavi-, TMS),
● Çift Teşhis Tedavisi.
4.2. Yatarak Ruh Sağlığı Tedavisi:
Bu tedavide bireyler gönüllü olarak ya da bazı zaruri durumlarda istemsizce hastaneye yatırılabilirler. Kişiler, ruhsal rahatsızlıkları nedeniyle kendileri veya başkaları için tehlike oluşturduklarında istem dışı hastaneye yatırılabilirler.
Kişi, aşağıdaki durumlarda psikiyatri yatışına adaydır:
● Şiddetli ruhsal bozukluk belirtileri olanlar,
● Halüsinasyonları veya hezeyanları olanlar,
● Kendisine ya da başkalarına zarar verme riski olanlar,
● Ruhsal bozukluğu nedeniyle kendilerine bakma yeteneğini kaybedenler, yatışa uygundur.
Yataklı bir tesiste ruhsal hastalık tedavisi tipik olarak aşağıdaki tedavi türlerinden oluşur;
● Bireysel psikoterapi / danışmanlık
● Grup terapisi
● İlaç tedavileri
● Psikosomatik tedaviler (EKT –elektrokonvulzif tedavi-, TMS)
● Tıbbi gözetim
● Uğraşı terapileri
● Tamamlayıcı terapiler (Nefes egzersizleri, gevşeme egzersizleri vb)
4.3. İlaç Tedavileri:
Ruhsal bozukluk belirtilerini tedavi etmek için ilaçlar kullanılabilir. İlaçlar genellikle psikoterapilerle birlikte kullanılır ve hem yatarak hem de ayaktan tedavi olan bireylerde kullanılabilir. İlaçlar psikiyatrik tedavide oldukça etkilidir.
4.3.1. Psikiyatrik tedavide kullanılan ilaçlar:
- Antidepresanlar: Her ne kadar isimleri antidepresan olarak yerleşmiş ise de bu ilaç grubu depresyon, anksiyete bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluk, uyku bozuklukları gibi birçok rahatsızlığın tedavisinde kullanılmaktadır. Yaygın antidepresan tipleri arasında seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI'lar) ve seçici norepinefrin geri alım inhibitörleri (SNRI'ler) bulunur.
- Anksiyolitik (kaygı giderici) ilaçlar: Bu ilaçlar; yaygın anksiyete bozukluğu, sosyal anksiyete bozukluğu veya panik bozukluk gibi rahatsızlıklardan muzdarip insanlara yardımcı olabilir. Benzodiazepinler en sık reçete edilen kaygı giderici ilaçlardır. Bununla birlikte, bu ilaçların sadece kısa vadede kullanılması amaçlanmıştır ve uzun süreli kullanımları bağımlılığa yol açabilir. Bu nedenle yeşil reçeteye tabi olarak satılmaktadırlar. Benzodiazepinlerin haricinde, bağımlılık riski taşımayan başka kaygı giderici ilaçlar da bulunmaktadır.
- Duygudurum düzenleyicileri: Duygudurum düzenleyicileri, ruh halini dengelemek ve önemli ruh hali değişimlerini, mani ve depresyonu önlemek için bipolar bozukluğu ve ilgili duygudurum bozuklukları olan insanlar için reçete edilir.
- Antipsikotikler: Antipsikotikler tipik olarak şizofreni ve diğer psikotik bozuklukları tedavi etmek için reçete edilirler. Ancak bunun yanında, modern psikiyatride bipolar bozukluk, depresyon, anksiyete bozuklukları, obsesif kompulsif gibi birçok ruhsal hastalıkta da tedaviyi destekleyici olarak antipsikotik ilaçlar kullanılmaktadır. Yani size antipsikotik ilaç reçete edilmiş olması, şizofreni benzeri bir hastalığınız olduğu anlamına gelmez. Hemen hemen tüm ruhsal bozukluklarda artık antipsikotik ilaçlar reçete edilebilmektedir.
4.4. Çift Tanı Tedavisi:
İkili tanı tedavisi, hem ruhsal bir bozukluk hem de alkol-madde kullanım bozukluğu ile mücadele edenler için kapsamlı ruh sağlığı hizmetleri sunar. Çift tanı tedavisi her iki durumu da aynı anda ele alır ve tedavi eder.
Tam iyileşme şansını en üst düzeye çıkarmak için her iki bozukluğun aynı anda tedavi edilmesi gerekir. Örneğin; bağımlı bir kişinin eşlik eden bir anksiyete bozukluğu varsa, anksiyete bozukluğu ve bağımlılık aynı anda tedavi edilmelidir. Aksi halde kontrol altına alınmamış anksiyete, bağımlılığın nüksetmesine neden olabilir. Bağımlılığa katkıda bulunan altta yatan ruhsal koşulların ve travmaların tedavisi, nüksleri önlemeye ve uzun vadede arınmayı korumaya yardımcı olabilir.
4.5. Geleneksel, Tamamlayıcı ve Alternatif Tedaviler:
Geleneksel, tamamlayıcı ve alternatif ruh sağlığı tedavi seçenekleri, terapi ve ilaç gibi temel tedavi biçimlerine ek olarak kullanılabilir. En yaygın tamamlayıcı tedavi türlerinden bazıları şunlardır:
- Yoga: Yoga, zihni ve bedeni bir dizi hareket ve nefes egzersizi yoluyla birleştirmeye odaklanan bir egzersiz şeklidir. Yoga, fiziksel gücü ve esnekliği geliştirmeye yardımcı olur ve ruhsal sağlığa birçok faydası bulunmaktadır.
- Meditasyon: Meditasyon, stres, kaygı, depresyon ve diğer ruh sağlığı sorunlarını hafifletmeye yardımcı olabilir. Meditasyon teknikleri farkındalığa dayalı meditasyondan rehberli meditasyona, basit nefes egzersizlerine kadar uzanır.
- Beslenme: Diyet ruhsal sağlığı birçok yönden etkileyebilir. Kişinin diyetini yani beslenmesini yakından izleyerek, genel ruhsal sağlığını ve refahını iyileştirmeye yardımcı olunabilir ve bazı ruhsal hastalık semptomları hafifletilebilir.
- Egzersiz: Egzersiz ruh sağlığı tedavisinin önemli bir bileşenidir. Ruh sağlığı sorunlarından muzdarip insanlar, her gün en az 30 dakika bir çeşit egzersiz yapmaya çalışmalıdır. Düzenli egzersizin depresyondan anksiyeteye birçok ruhsal sorunda faydalı olduğu çeşitli bilimsel araştırmalarda gösterilmiştir.
4.6. Oniki Adımlı Programlar ve Destek Grupları:
Psikoterapi ve ilaçlara ek olarak, iyileşmeye katkı sağlayan diğer birçok ruh sağlığı tedavisi seçeneği vardır. Destek grupları ve 12 adımlı programlar, psikoterapi ve / veya ilaç alan kişiler için iyi birer tamamlayıcı tedaviler olabilir.
Bu gruplar, aşağıdakiler dâhil olmak üzere çok çeşitli ruhsal ve / veya davranışsal sorunlar, alkol-madde bağımlılığı sorunlarıyla uğraşan kişiler için mevcuttur:
- Alkol kötüye kullanımı
- Madde kullanım bozukluğu
- Kumar, alışveriş, video oyunları ve diğer davranışsal bağımlılıklar
- Kaygı ve depresyon
- Yeme bozuklukları
On iki aşamalı programlar, Adsız Alkoliklerin 12 aşaması üzerine inşa edilmiş bir yaklaşım kullanmaktadır. Katılımcılar genellikle 12 adımı tamamlamak için bir koçla birlikte çalışırlar ve koç, iyileşme sırasında mücadele etmekte zorlanabilecekleri diğer konularda da kişiye yardım etmeye çalışır.
Birçok programın manevi bir bileşeni vardır, ancak katılımcıların dindar olmalarını gerektirmez. Katılımcılar, kurtarma sürecinde onlara rehberlik etmek için kullanabilecekleri “daha yüksek bir güç” seçerler. Bu daha yüksek güç, katılımcının istediği her şey olabilir: Tanrı, müzik veya doğa.
Destek grupları ve 12 adımlı programlar ücretsiz ve faydalı olsa da, tıbbi gözetim sağlamaz veya tek başına profesyonel tedavinin yerini tutamazlar.
4.7. Psikoterapi:
Ruh sağlığı tedavisinde psikoterapiler çok çeşitli ruhsal bozukluk ve sorunlarda etkili bir şekilde kullanılmaktadır. Terapiler, hem yatan hastalarda, hem de ayaktan tedavi koşullarında uygulanabilmektedir. Birçok farklı psikoterapi türü ve psikoterapi yaklaşımı vardır;
- Grup terapisi: Grup terapisi tipik olarak bir terapist tarafından yönetilir ve çeşitli katılımcılardan oluşur. Grup terapisi genellikle gruptaki herkesin üzerinde çalıştığı belirli konulara odaklanır. Örneğin; bir terapist öfke yönetimi, doğum sonrası depresyon veya intihar konusunda bir grup terapisi seansına öncülük edebilir.
- Aile terapisi: Aile terapisi, aile üyelerinin sorunları çözmek için bir terapistle buluştuğu bir psikoterapi türüdür. Aile terapisi genellikle aile terapisi konusunda uzmanlaşmış bir evlilik ve aile terapisti tarafından gerçekleştirilir.
- Bilişsel davranışçı terapi (BDT): Bilişsel davranışçı terapi günümüzde halen kullanılan en yaygın psikoterapi yaklaşımlarından biridir. Birey, grup veya aile düzeyinde kullanılabilir. Bilişsel davranışçı terapistler, bireylerin sağlıksız, işlevsiz düşünce ve davranışlarını fark etmelerine ve bunların yerine daha yapıcı, uyum sağlayıcı düşünce ve davranışlar edinmelerine yardımcı olur.
- Diyalektik davranışçı terapi (DBT): Diyalektik davranışçı terapi, en yaygın olarak borderline kişilik bozukluğundan mustarip bireyleri tedavi etmek için kullanılır. Ancak diyalektik davranışçı terapi, diğer ruhsal bozukluklarda da etkin bir şekilde kullanılmaktadır. Diyalektik davranışçı terapi, sağlıksız düşünceleri, duyguları ve davranışları kabul etmeyi, kabul ile değişim arasındaki dengeyi bulmayı, öğrenmeyi vurgular ve tedavi bu şekilde gerçekleşir.
- Kişilerarası terapi: Kişilerarası terapi, insanların ilişkilerdeki sorunlarına eğilmelerine yardımcı olur ve ilişkilerin kalitesini artırmak için yeni kişilerarası iletişim becerilerini öğretir. Bu terapi şekli, başkalarıyla ilişkilerinde zorluk çeken çiftlerde veya depresyonu olan çiftlerde de kullanılabilir.
-Göz hareketleri ile duyarsızlaştırma ve yeniden işleme tedavisi (EMDR): EMDR, esas olarak travma sonrası stres bozukluğunu (TSSB) tedavi etmek için kullanılan bir tedavi şeklidir. EMDR sırasında beyin, travmatik olayların anılarının çözülebilmesi için uyarılmasına yardımcı olan sağa-sola göz hareketleriyle uyarılır. EMDR tedavisi günümüzde travma sonrası stres bozukluğunun yanı sıra anksiyete bozukluğu, fobiler, depresyon, panik bozukluk, obsesif kompulsif bozukluk gibi birçok rahatsızlıkta kullanılmaktadır.
5. Psikiyatrik tedavi sicile işler mi?
Devlet Memurları Sicil Yönetmeliği 8.9.1986 tarih ve 86/10985 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kararlaştırılmış ve 18.10.1986 tarih ve 19255 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Söz konusu Yönetmeliğin "Özlük Dosyası" başlıklı 6. maddesinde;
"Her memur için kurumlarınca bir özlük dosyası düzenlenir. Bu dosyada memurun adı ve soyadından tutun da sağlık durumuna kadar birçok bilgi bulunmaktadır. Bu Yönetmeliğin uygulanmasında özlük dosyaları memurların sicillerinin bir parçası sayılır; gizli sicil raporlarının doldurulması esnasında ilgili sicil amirlerince incelenebilir." denilmektedir.
Yukarıda yer verilen açıklamalar da göstermektedir ki devlet memurunun sağlık durumuna ilişkin belgelerin özlük dosyasına konulması gerekmektedir.
6. Psikiyatri Tedavisi Ne Kadar Sürer?
Ruhsal rahatsızlığı bulunan hastaların hayatında sürekli eksik kalan bir şeyler vardır. Aile üyeleri tarafından haklı olarak tedaviye yönlendirilmeye çalışılmaktadır. Muayeneye gelen/getirilen hastanın analizi yapılırken ruhsal durum muayenesi, hastanın ve yakınlarının verdiği bilgiler, biyokimyasal testler, beyin görüntüleme yöntemleri ve nöropsikolojik/psikometrik testler kullanılır.
Hastanın sorunları tespit edildikten ve varsa ruhsal bozuklukları tanımlandıktan sonra, hasta için uygun tedavi stratejisinin belirlenmesine geçilir. Kişinin özelliklerine göre şekillendirilmiş bir tedavi protokolü takip edilir. Her hasta özeldir ve hastaların tedaviye yanıt vereceği süre birçok nedene bağlı olarak kişiden kişiye çok değişkenlik gösterebilir.
Psikiyatride iyileşme biraz yatırım gerektirir ve bu süre zarfında doktorla iş birliği verimli olacaktır. Tedaviyi erken durdurmak ve tedaviden fayda sağlamadığını düşünüp doktorunu değiştirmek hastaya zarar verecektir. İlaç kullanım süresi, hastanın durumuna bağlı olarak doktor tarafından yapılacak takip değerlendirmeleri sonucunda belirlenecektir.
Ankara Psikoterapistleri için bu sayfayı inceleyebilirsiniz: https://www.erdempsikiyatri.com/arkadaslarimiz)
Psikoterapilerle yapılan müdahalelerin etkisi ilaçlara göre kısmen daha geç başlayabilir, ancak bu yöntemlerle daha kalıcı etkiler sağlanabilmektedir. Psikoterapistin amacı, hastayı yetişkin olarak kendi seçimlerine uyması, kendi ayrıcalığını keşfetmesi ve kendi cevaplarını oluşturma yeteneklerini güvence altına almasıdır. Bunun için çok sayıda görüşme yapılması gerekebilir.